Gördüğünüz rüyalar psikolojik sorunlarınızın habercisi
1 sayfadaki 1 sayfası
Gördüğünüz rüyalar psikolojik sorunlarınızın habercisi
Rüyanızda çok sevdiğiniz birinin öldüğünü gördünüz. Kan, ter içinde uyandınız. Ve eskilerin, böyle kötü rüya gördüklerinde yaptıklarını hatırladınız hemen. Onlar, kötü rüyalarını suya anlatırdı, sizde öyle yapacaksınız muhtemelen.
Oysa siz pek farkında değilsiniz ama rüya terapisi yapan psikolog ve psikiyatrlar böyle bir rüyanın ardından, o kişiyle ilişkinizin bittiğini, yani sevdiğiniz kişinin artık sizin için öldüğünü düşünüyor. Kelimenin tam anlamıyla onu hayatınızdan çıkartmışsınız ya da çıkartmak üzeresiniz ancak, bunu henüz bilmiyorsunuz. Dolayısıyla gerçekte hiç farkında olmadığınız bir sorunla rüyalarınızda yüzleşiyorsunuz.
Rüya terapileri yapan Klinik Psikolog Cengiz Demirsoy ile rüyalardaki semboller ve bu sembollerin yaşadığımız sorunlarla ilişkileri üzerine konuştuk..
Rüya terapisinin psikiyatrideki yeri nedir?
Psikiyatrinin rüya ile ilgilenmesinin 100 yıllık bir geçmişi var. İnsanlar, bununla çağlar boyu ilgilenmişler çünkü rüyaları başka bir yaşantı olarak algılamışlar. Psikoloji bilimi ise Freud'la beraber ilgilenmeye başlıyor. Psikoloji bilimi rüyanın bize bizden gelen bir şey olduğunu kabul eder. İç süreçlerimizin yansıması olduğu savından hareket eder, yani rüya dışarıdan gelen bir yaşantı, haber verici değildir. Daha doğrusu, biz rüya sırasında yaşantımızla ilgili bazı konuları gözden geçiririz ama bu, başka bir dilde gözden geçirmedir.
Gördüğümüz rüyalar hayatımızdaki sorunları nasıl anlatır?
Psikolojinin bakışı ile sizin babaannenizin rüyaya bakışında ilişki vardır. Eski insanlar rüyaya baktıkları zaman rüyada görülen şeyin kendisiyle igilenmezler. Diyelim ki, pencerenize bir kuş geldi. Bu kızın kuşlarla ilgili sorunu var diye düşünmezler de bir haber gelecek derler. Yani görünen şeyle uğraşmazlar. Rüyadaki nesneler bir semboldur ve hayattaki başka bir şeyin karşılığıdır.
Psikoloji bilimi için de rüyada görülenler bir semboldür ama biz psikolojide farklı bir sözlük kullanırız. Evet, semboldür görünen nesneler ama o görülen nesnenin kişideki anlamı nedir? Asıl ona bakarız. Çünkü herkeste yılanın, domuzun, bahçenin anlamı farklıdır. Orman, yılan, araç semboldür. Bunlar hayatınızdaki başka bir şeye karşılık gelir hep. dolayısıyla bunun altında yatanı bulmaya çalışırız.
Biz de rüyadaki sembolleri kabul ediyoruz ama onun anlamını sizinle bulmaya çalışıyoruz.
Rüyaların mantığı var mıdır?
Rüyada bir olay anlatılır çok mantıklıdır. En ufak şeylerin bile hayatta karşılığı vardır işte biz onların, kişinin hayatında nelere denk geldiğini anlıyoruz ve kişinin, kendinin bile farkında olmadığı şeyi ortaya çıkartıyoruz. Bazen kişinin tam farkında olmadığı şeyleri biz rüyasında çok açık görüyoruz. Rüyayı anladığımız anda sizin gündelik sorunlarınızı ve odaklandığınız sorunları çok iyi biliriz. Kişiyi anlamak için çok iyi bir araçtır rüya. Anladıktan sonra da terapi aşamasına geçiliyor zaten.
Örneklerle rüyalar ve terapileri
Beklentilerin karşılanmadığı bir psikolojik durum
"Kadın eski patronun kadının öldüğünü görüyor. Rüyasında, bir süre önce ayrıldığı işyerine gidiyor ve orada öğrenilor ki, eski patronu kanserden ölmüş. Patonun eşi de orada çalışıyor ama kimse üzgün değil. Çok şaşırıyor kadın...
Psikolojide bunun karşılığı: Kadın bir şey bekliyor ama durum öyle değil. Hayatında böyle bir durum var. Bu kesin. Neyin beklentisine uygun düşmediğini bulmak gerekiyor burada. Bir olay oluyor ya da olacak düşüncesi var onda ve çok üzülecek ama başkaları üzülmeyecekler, üzülmüyorlar.
Burada ölen patronun kişiliğine bakmak da gerekiyor ki, hayatında buna tekabül eden biri var mı anlayalım. Ayşe hanımın kişiliği otoriter, çalışanları tarafından sevilmeyen biri. Bu özellikler Ayşe hanımda vurgulu olabilir ama hayatında başka birinin durumu buna işaret ettigi için onu görüyor. Yani o bir sembol olmuş orada. Ayşe hanım onun hayatında başka birinin izdüşümü. Bu sembollerin çağrışımlarını arıyoruz kişide. Ve mutlaka bir sonuca ulaşıyoruz, üstelik diğer terapilerden çok daha hızlı sonuca varılıyor.
Bu arada, birinin öldüğünü görmek artık o kişiyi hayatınızdan çıkardığınızı da gösterir.
Cinsellik rüyası
"Kadın, yıkık dökük bir yerde. Burası bir ev ama yıkık ve karşıda, ileride bir domuz görüyor. 'Eyvah saldıracak' diye korkuyor, koridorda bir yere saklanıyor ama bir bakıyor ki, domuz yine karşısında. Diğer tarafa kaçıyor ama yine karşısında ve sonra kovalama sırasında üzerine doğru koşuyor.Ancak kadın sıyırıp geçiyor yine. Burada domuzun anlamını bulmak lazım çünkü ev de sembol ama en önemli şey domuzun ne olduğunu bulmak. Domuzun ne olduğunu bilmek tahmini kuvvetlendirir.
Bu rüyada kadına domuzun anlamını soruyoruz. O da anlatıyor. 'Biliyorsunuz müslüman bir çevrede yetiştiğimiz için pis buluruz domuzları ama ben severim, hatta oyuncaklarım var. Onun cümleleri ile soruyorum bu defa; Başkalarının pis, iğrenç gördüğü ama senin sevdiğin ne olabilir? diyorum kadın 'seks' diyor. Onu kovalayan şey cinsellik aslında burada. Cinselliği istiyor ama bir yandan da ayıp pis bulunduğu için kaçmak istiyor ondan.
Bulunduğu ortam izbe, dökük bir yerdi. Hiç rahat değildi. Bu sembol ya. Rahatsız olduğun kaçıp kurtulmak istediğin bir durum, şey var mı? Dedim. 'Evet var kocamla ilişkim' dedi. Çok kopuk olduklarını, ayrılma durumunda yaşadıklarını, terapiye gitmelerine rağmen biz düzelme yaşamadıklarını anlattı. Kaçıp gitmek istediği şey ilişki aslında.
Yine ilişki sorunu ile ilgili bir örnek
"Genç kadın anlatıyor; 'Bir tehlike var, çok büyük bir felaket, buzul çağı gibi bir felaket geliyor. Bu esnada yanımda anneannem var ve bana bir şeyler söylüyor ve istiyor ama diyorum ki, ne dediğini anlamıyorum ve ne önemi var ki, şu anda çok büyük bir felaket geliyor.'
29 yaşında genç bir kadın bu ve Almanya'da yaşıyor. Buzul çağını sormaya gerek yok çünkü anlamı çok çık ama böyle bir durum var mı hayatında? Dendiğinde, 'Evet ailemle ilişkim bu durumda' diyor. Anneanne nasıl biri? denilince onu tanımadığını, aileden duyduğu kadarıyla mızmız, küçük şeylerden mutlu olmayan, şikayetlenen biri olarak bildiğini söylüyor. Hayatında bu özelliklere sahip kimi tanıdığını soruyorum. 'Erkek arkadaşım' diyor.
Bu genç kadının ailesi ile ilişkisi çok sıcakken birden soğuklaşıyor çünkü bir Alman genciyle evlenmek istediğnii söylüyor ailesine. Onlar da yüz çeviriyorlar kızlarına ve ortam geriliyor, hatta buz kesiyor ve bu ortam onun için buzul çağı haline geliyor. Burada durum böyleyken, mızmızlanan bir erkek arkadaşı var. Niye buluşmuyoruz, niye gelmedin, kalmadın? Diyor. O da ne dediğini anlamıyorum, ben çok önemli bir sorun yaşıyorum diyor. Bu çerez gibi bir sorun onun için. Burada kızın seçiminin ne olacağı şimdiden belli. Çocuk ise kızın çok önemsediği bu sorunu anlamıyor çünkü onun aile hayatı zaten rutinde öyle."
Oysa siz pek farkında değilsiniz ama rüya terapisi yapan psikolog ve psikiyatrlar böyle bir rüyanın ardından, o kişiyle ilişkinizin bittiğini, yani sevdiğiniz kişinin artık sizin için öldüğünü düşünüyor. Kelimenin tam anlamıyla onu hayatınızdan çıkartmışsınız ya da çıkartmak üzeresiniz ancak, bunu henüz bilmiyorsunuz. Dolayısıyla gerçekte hiç farkında olmadığınız bir sorunla rüyalarınızda yüzleşiyorsunuz.
Rüya terapileri yapan Klinik Psikolog Cengiz Demirsoy ile rüyalardaki semboller ve bu sembollerin yaşadığımız sorunlarla ilişkileri üzerine konuştuk..
Rüya terapisinin psikiyatrideki yeri nedir?
Psikiyatrinin rüya ile ilgilenmesinin 100 yıllık bir geçmişi var. İnsanlar, bununla çağlar boyu ilgilenmişler çünkü rüyaları başka bir yaşantı olarak algılamışlar. Psikoloji bilimi ise Freud'la beraber ilgilenmeye başlıyor. Psikoloji bilimi rüyanın bize bizden gelen bir şey olduğunu kabul eder. İç süreçlerimizin yansıması olduğu savından hareket eder, yani rüya dışarıdan gelen bir yaşantı, haber verici değildir. Daha doğrusu, biz rüya sırasında yaşantımızla ilgili bazı konuları gözden geçiririz ama bu, başka bir dilde gözden geçirmedir.
Gördüğümüz rüyalar hayatımızdaki sorunları nasıl anlatır?
Psikolojinin bakışı ile sizin babaannenizin rüyaya bakışında ilişki vardır. Eski insanlar rüyaya baktıkları zaman rüyada görülen şeyin kendisiyle igilenmezler. Diyelim ki, pencerenize bir kuş geldi. Bu kızın kuşlarla ilgili sorunu var diye düşünmezler de bir haber gelecek derler. Yani görünen şeyle uğraşmazlar. Rüyadaki nesneler bir semboldur ve hayattaki başka bir şeyin karşılığıdır.
Psikoloji bilimi için de rüyada görülenler bir semboldür ama biz psikolojide farklı bir sözlük kullanırız. Evet, semboldür görünen nesneler ama o görülen nesnenin kişideki anlamı nedir? Asıl ona bakarız. Çünkü herkeste yılanın, domuzun, bahçenin anlamı farklıdır. Orman, yılan, araç semboldür. Bunlar hayatınızdaki başka bir şeye karşılık gelir hep. dolayısıyla bunun altında yatanı bulmaya çalışırız.
Biz de rüyadaki sembolleri kabul ediyoruz ama onun anlamını sizinle bulmaya çalışıyoruz.
Rüyaların mantığı var mıdır?
Rüyada bir olay anlatılır çok mantıklıdır. En ufak şeylerin bile hayatta karşılığı vardır işte biz onların, kişinin hayatında nelere denk geldiğini anlıyoruz ve kişinin, kendinin bile farkında olmadığı şeyi ortaya çıkartıyoruz. Bazen kişinin tam farkında olmadığı şeyleri biz rüyasında çok açık görüyoruz. Rüyayı anladığımız anda sizin gündelik sorunlarınızı ve odaklandığınız sorunları çok iyi biliriz. Kişiyi anlamak için çok iyi bir araçtır rüya. Anladıktan sonra da terapi aşamasına geçiliyor zaten.
Örneklerle rüyalar ve terapileri
Beklentilerin karşılanmadığı bir psikolojik durum
"Kadın eski patronun kadının öldüğünü görüyor. Rüyasında, bir süre önce ayrıldığı işyerine gidiyor ve orada öğrenilor ki, eski patronu kanserden ölmüş. Patonun eşi de orada çalışıyor ama kimse üzgün değil. Çok şaşırıyor kadın...
Psikolojide bunun karşılığı: Kadın bir şey bekliyor ama durum öyle değil. Hayatında böyle bir durum var. Bu kesin. Neyin beklentisine uygun düşmediğini bulmak gerekiyor burada. Bir olay oluyor ya da olacak düşüncesi var onda ve çok üzülecek ama başkaları üzülmeyecekler, üzülmüyorlar.
Burada ölen patronun kişiliğine bakmak da gerekiyor ki, hayatında buna tekabül eden biri var mı anlayalım. Ayşe hanımın kişiliği otoriter, çalışanları tarafından sevilmeyen biri. Bu özellikler Ayşe hanımda vurgulu olabilir ama hayatında başka birinin durumu buna işaret ettigi için onu görüyor. Yani o bir sembol olmuş orada. Ayşe hanım onun hayatında başka birinin izdüşümü. Bu sembollerin çağrışımlarını arıyoruz kişide. Ve mutlaka bir sonuca ulaşıyoruz, üstelik diğer terapilerden çok daha hızlı sonuca varılıyor.
Bu arada, birinin öldüğünü görmek artık o kişiyi hayatınızdan çıkardığınızı da gösterir.
Cinsellik rüyası
"Kadın, yıkık dökük bir yerde. Burası bir ev ama yıkık ve karşıda, ileride bir domuz görüyor. 'Eyvah saldıracak' diye korkuyor, koridorda bir yere saklanıyor ama bir bakıyor ki, domuz yine karşısında. Diğer tarafa kaçıyor ama yine karşısında ve sonra kovalama sırasında üzerine doğru koşuyor.Ancak kadın sıyırıp geçiyor yine. Burada domuzun anlamını bulmak lazım çünkü ev de sembol ama en önemli şey domuzun ne olduğunu bulmak. Domuzun ne olduğunu bilmek tahmini kuvvetlendirir.
Bu rüyada kadına domuzun anlamını soruyoruz. O da anlatıyor. 'Biliyorsunuz müslüman bir çevrede yetiştiğimiz için pis buluruz domuzları ama ben severim, hatta oyuncaklarım var. Onun cümleleri ile soruyorum bu defa; Başkalarının pis, iğrenç gördüğü ama senin sevdiğin ne olabilir? diyorum kadın 'seks' diyor. Onu kovalayan şey cinsellik aslında burada. Cinselliği istiyor ama bir yandan da ayıp pis bulunduğu için kaçmak istiyor ondan.
Bulunduğu ortam izbe, dökük bir yerdi. Hiç rahat değildi. Bu sembol ya. Rahatsız olduğun kaçıp kurtulmak istediğin bir durum, şey var mı? Dedim. 'Evet var kocamla ilişkim' dedi. Çok kopuk olduklarını, ayrılma durumunda yaşadıklarını, terapiye gitmelerine rağmen biz düzelme yaşamadıklarını anlattı. Kaçıp gitmek istediği şey ilişki aslında.
Yine ilişki sorunu ile ilgili bir örnek
"Genç kadın anlatıyor; 'Bir tehlike var, çok büyük bir felaket, buzul çağı gibi bir felaket geliyor. Bu esnada yanımda anneannem var ve bana bir şeyler söylüyor ve istiyor ama diyorum ki, ne dediğini anlamıyorum ve ne önemi var ki, şu anda çok büyük bir felaket geliyor.'
29 yaşında genç bir kadın bu ve Almanya'da yaşıyor. Buzul çağını sormaya gerek yok çünkü anlamı çok çık ama böyle bir durum var mı hayatında? Dendiğinde, 'Evet ailemle ilişkim bu durumda' diyor. Anneanne nasıl biri? denilince onu tanımadığını, aileden duyduğu kadarıyla mızmız, küçük şeylerden mutlu olmayan, şikayetlenen biri olarak bildiğini söylüyor. Hayatında bu özelliklere sahip kimi tanıdığını soruyorum. 'Erkek arkadaşım' diyor.
Bu genç kadının ailesi ile ilişkisi çok sıcakken birden soğuklaşıyor çünkü bir Alman genciyle evlenmek istediğnii söylüyor ailesine. Onlar da yüz çeviriyorlar kızlarına ve ortam geriliyor, hatta buz kesiyor ve bu ortam onun için buzul çağı haline geliyor. Burada durum böyleyken, mızmızlanan bir erkek arkadaşı var. Niye buluşmuyoruz, niye gelmedin, kalmadın? Diyor. O da ne dediğini anlamıyorum, ben çok önemli bir sorun yaşıyorum diyor. Bu çerez gibi bir sorun onun için. Burada kızın seçiminin ne olacağı şimdiden belli. Çocuk ise kızın çok önemsediği bu sorunu anlamıyor çünkü onun aile hayatı zaten rutinde öyle."
mydream- Moderatör
-
Mesaj Sayısı : 403
Yaş : 31
Kayıt tarihi : 07/08/08
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz